12 Kasım 2016 Cumartesi

Bir Tutkudur O: MOTOSİKLET

Bir çoğunun asla dediği bir kısmınında sadece 1 kerecik bin dediği. Bir heves bile olsa genellikle ailelerden gelen tepkiyle bu heves bastırılıyor ve kimisinde tamamen yok oluyor kimisindede yıllar sonra bir yerlerde bir şekilde ortaya çıkıyor. Tabi o zaman büyümüş oluyorsun ve artık kimse karışamaz :) Aile içinde motosikleti olan yada ilgi duyan birileri varsa onun sahip olma ihtimali daha yüksek orası ayrı :) Şundan dolayı bundan dolayı alamıyorum diyenlere bir şey önerilemez çünkü alırsan alırsın. Kafaya koyduysan o tutku her saniye seni daha da çekiyosa alırsın. Bu tutku motosikleti olan herkeste bulunan bir bağımlılıktır. Bu bağımlılığa sahip olan çoğu insanın hayatında bir çok şeyden önce gelir motoru. Sevgiliniz motorun mu yoksa ben mi diye tercih yapma zorundalığı sunar bi anda. Çünkü sevgilinden çok onunla zaman geçiriyorsundur, çünkü onunla o kadar çok gezecek yer bulursun ki kendine, bir ordasındır bir burda. Özellikle İstanbul'un trafik şartlarında çalışıyorsan ve köprüyü geçecek yada ana yolları kullanarak ilerleyeceksen olmazsa olmazlardandır. Konfor aradığımız, dünya kadar para ile satın aldığımız arabalarda trafik yüzünden saatleri boşa geçirmek yerine mis gibi havanın tadını çıkararak sadece ışıklara takılarak ilerlemek tercihimdir. 
İlk defa motora binen birini, motordan mutsuz indiğini hiç görmedim. Tabi aksi durumlar yaşanmadıysa. Motor nefes almaktır, havanın ciğerlerine dolduğunu hissetmektir. 
Hani derlerya şu şehre gitmek gezmek istiyorum ama param yok diye, işte motor size bunun aksini kanıtlıyor. Motorun deposu ne kadara doluyor kaç km yol gidiyor hesaplayın şaşırırsınız. Bırakın ülke sınırları içinde bir yerlere gitmeyi insanlar dünya turuna çıkıyor. İlginçtir ama yapıyorlar. 
Aslında konu motor tutkusu değil rüzgar tutkusudur, özgürlük tutkusudur.
Şimdi size motosiklet tutkusunu anlatan 5 film önerisinde bulunacağım:

1.On Any Sunday: Orjinali 1971 yılı yapımı olan hız ve yarış ruhundan çok iki teker üzerinde geçen hayatları ve tarzları anlatmaktadır. 2014 yılında tekrar kameraya alındı fakar orjinal olan ihtişamını yakalayamadı. 1971 yapım olanı öneririm. İçinizde bir yerlerde varsa bu heyecan izlemenizi tavsiye ederim.

2. Faster: 2003 yapımı filmdir. Doğrudan MotoGP üzerine odaklıdır.

3. TT: Closer To The Edge: Dünyanın en tehlikeli yol yarışı olan TT'yi konu alan bir filmdir.

4. Dust To Glory: Bir off-road yarışın neye benzediğini ve yol boyunca nasıl fiziksel ve zihinsel engellerin aşıldığını anlatan Dust To Glory, motosiklet sporunun en etkileyici yönlerini anlatıyor.

5. The Age Of 27 (Casey Stoner'ın Hikayesi): Avustralya'lı yarışçı olan Casey Stoner ilgi çekici hayatı bu filmde oldukça ayrıntılı anlatılmış.

İyi Seyirler :)

Davet Varsa Catering Olmazsa Olmaz

Merhabaaa
Yemek yemeyi seven biri olarak birazda catering firmalarından bahsedelim diyorum. Katıldığımız davet ve toplantılarda; veya küçüklü büyüklü yaptığımız düğün, nişan, yılbaşı, bekarlığa veda partileri :) gibi kendimizin organize ettiği davetlerde yardımımıza koşan catering firmaları.. En büyük yardımcımız diyebiliriz çünkü o kadar telaşın içinde yemek çeşidini, servisini, sunumunu düşünmeyi hiç birimiz istemeyiz heralde :) Bu yüzden bende size memnun kaldığım 3 favori catering firmalarını önereceğim. 



1. Dugun Master
Sadece catering firması değil organizasyon işini çok iyi bilen, özelliklede isminden anlaşılacağı gibi düğün organizasyonları için kesinlikle görüşülmeli diyebilirim. Yapılacak ikramları ise kendiniz belirliyorsunuz ve istediğiniz gün ve saat gecikmeden size ulaşıyor. Hijyen ve temizliği esas alan firma fazlasıyla güvenilir. Kesinlikle bir göz atın (dugunmaster.com)

2. Sardunya 
Bu firmamız fazlasıyla iddialı. 1976 yılından  beri var olan, ISO Kalite ve Güvence Sistemi olan, 1.100 iş yeriyle 170.000 kişiye yemek hizmeti veren bir firma nasıl iddialı olmasın ki. Müşteri memnuniyetini, kaliteyi ve insan sağlığını esas alarak çalışan bir firma Sardunya. Çalışanlarına değer vererek onlara eğitimler veriyor menüsünü her geçen zaman genişletmekte ve geliştirmekte. Web sitesi aradığınız bütün soruların cevaplarını bulabileceğiniz nitelikte. Bir iş yeriniz varsa hala catering şirketine karar veremediyseniz veya davetiniz varda ikramlarınızı düşünüyoranız ısrarla sardunya.com u tavsiye ediyorm.

3. Avrasya Kurumsal 
Özellikle çok titiz olan kişiler için önerebileceğim bir catering firması. Çünkü bu firma o kadar cesur ki mutlaka bizi yerimizde ziyaret ediniz diyor. Yani çok titiz olanlar için yemeklerin ne şartlarda pişirildiği hijyen, kullanılan malzemeleri, paketlendiği ortamı bizzat giderek yerinde görebilir, test edebilir. Zaten sağlığı ve hijyeni prensip edinmiş bir firma. Ama firmamızı ziyaret etmeden önce avrasyakurumsal.com.tr adresinden web sitesine girip iletişim adreslerine ulaşabilirsiniz.

Benim en çok memnun kaldığım catering şirketlerini size sıralamaya çalıştım. Umarım işinize yarar. Şimdiden kolay gelsin size Hoşçakalın :) 

 



Yağmurlu Günde İnternet Alışverişi

Selammm..
Sonbaharın gelmesiyle birlikte yağan yağmurlar veya açan güneşle ne giyeceğimizi şaşırmış durumdayız. Yarın alışverişe çıkmak için sözleştiğimiz günün ertesi uyandığımızda yağan yağmur ve rüzgarla birlikte bize kalan hüsran. Oysaki kredi kartların ödemesi yapılmış ve cebimizde de nakit paramız varken. Sizde o alışveriş bugün yapılacak diyenlerdenseniz buluşmayı evde gerçekleştirerek online alışveriş sitelerinden alışverişinizi gerçekleştirebiliriz. Demek ki neymiş eğer bir kadınsanız hiç bir şey engel değilmiş :) İşte size önerebileceğim o siteler:

1.Trendyol: Birçok markaya ait butikleri mevcut. Genelde kozmetik, ayakkabı ve çanta butiklerinden alışveriş yapıyor olsamda ev eşyalarından teknolojik aletlere, saat seçeneklerinden çizgi romanlara kadar ihtiyacınız olan hemen hemen herşeyi tek tıkla bulabileceğiniz bir alışveriş sitesi. Temin ve teslimat süresi cok hızlı ve uygun fiyat seçenekleriyle. Geliştirmiş olduğu android uygulaması kullanışlı ve pratik. Son dönemlerde tesettür giyime yönelik markaların butiklerini satışa açmaya başlamış olması tesettürlü kişilerin de dikkatini çekmeyi başarmış durumda. Web sitesinin basit oluşu, zorlanmadan aradığımızı bulma özelliği ekstradan bir değer katmış siteye. Sizde alışverişin kolay halini keşfetmek yada faydalanmak istiyorsanız trendyol.com a buyrun :) 

2.Markafoni: Güven veren alışveriş sitelerinden bir diğeri Markafoni. Kredi kartından çektirsem acaba bir sorun yaşar mıyım diye bir sorun yaratmayacak alışveriş sitesi. yaptığı reklamlarla akılda kalıcılığı daha çok ilgi uyandırıyor, en azından bende öyle :) Para iadesi ve değişim yapma seçenekleri dikkatleri üzerine çekiyor. Çok beğendiğimiz ürünü acaba bana yakışır mı diye düşünmek yerine kapınıza kadar getirtip yakışmadıysa geri gönderebiliyorsunuz :) Sende o elbise bana yakışır mı diye düşünüyorsan hiç düşünme markafoni.com a hemen tıkla :)  

3.Fashion4You: Elbiseden ayakkabıya, gömlekten kabana kadar her ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz kaliteli ürünleri olan, aradığımızı kolayca bulabileceğimiz bir site. Üstelik 100 tl üzeri alışverişlerimizde kargoyu biz ödemiyoruz :) Sende kış geldi dolabımda eksilerim var diyorsan fashion4You.tv yi hemen tıkla bence fırsatı kaçırma :)

4.Osmanbey Toptancılar: İstanbul'da toptancı denildiğinde akla ilk gelen sitelerden birisi. Site tasarım anlamında oldukça sade ve aradığını hemen bulabileceğin tarzda. Fakat, kategorilere tıklandığında fazla ürün çeşitliliğinin olmadığı göze çarpıyor. Kategoriler aradığımızı bulabileceğimiz, bir kıyafet aldığımızda onu aksesuarlara kadar baştan ayağa konbinleyebileceğimiz şekilde olsa da bunu bu sitede pek başaramayabiliriz. Çünkü yukarıda da dediğim gibi az ürün bulunmakta. Bir de dikiş nakış işlerinden anlarım diyorsanız, sizde benim gibi ailesi tekstille uğraşan biriyseniz veya kendi elbisemi kendim çizer kumaşımıda kendim keser dikerim derseniz bu sitede size uygun kumaşlarda satılıyor. Kendin biç, kendin kes, kendin dik, kendin giy; modanı kendin yarat. Hemen osmanbeytoptancilar.com a bir tıkla derim :) 

Bu yazımında sonuna geldik. İnternetten alışveriş yaptığım siteler hakkında bildiklerimi ve düşündüklerimi kendimce sizlere aktarmaya çalıştım. Şimdilik bu kadar Hoşçakalın :)


Geleneksel Türk Kahvemiz

Merhabalar :)
Bugün  sizlere Türk Kahvesinden bahsedeceğim. Cafe'ye gittiğimizde yada akşamları işten geldiğimizde arkadaşlarımıza, ailemize özellikle babalarımıza yorgunluk kahvesi olarak yaptığımız en bol köpüklüsünden türk kahvesinin bize, kültürümüze taa ne zamanlardan geldiğini düşündük mü hiç? Bu yazımı yazmaya karar verene kadar bende bunu hiç merak etmemiştim doğrusu :) 
Araştırmacılar kahvenin 14.yy başlarında Habeşistan'ın Kaffa yöresinden yayıldığını belirtmektedir. Önceleri Arap Yarımadası'nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, şuan bizim yaptığımız hazırlama ve pişirme yöntemiyle özgün tadına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bizim yöntemimizle hazırlayıp tüketmiş, Brezilya ve Amerika kaynaklı, Arap türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve tercihen kömür ateşinde ağır ağır, titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. 
Osmanlı saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlanmıştır. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu. Kısa sürede, gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dünyayı sardı.
Bir de kahvenin yanında içtiğimiz su aslında, sanıldığı gibi kahvenin sonunda değil; kahveyi içmeden önce içilmekteymiş. Buda kahvenin tadını ve aromasını daha iyi alabilmek ve anlayabilmek için sanırım.
Her şey gibi Türk kahvesinin de içilme saati vardır. Biz genellikle akşamları tüketiyor olsakta aslında kahvaltıdan sonra içilmesi gerekiyormuş. Bunuda öğrenmiş olduk :) Türk kahvesi falı geleceği anlatmak için kullanılan tek kahvedir. Dini bayramların ve kız isteme merasimlerinin vazgeçilmez ve hatta gelenekselleşmiş bir ögesi olmuştur. Özellikle tuzlu kahvelerimiz efsanedir :)
Eee bizde ne diyelim iyi ki varolmuş, iyiki bizim kültürümüzün kahvesi. Söylemeden gidemeyeceğim, 'Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Varmış' sevdiklerinize Türk Kahvesi ısmarlayın :) Görüşmek üzere..